Cumartesi, Eylül 30, 2006

yemek-1

ramanzana bak ramazaana

yemek-1

Salı, Eylül 05, 2006

HASTALIK ZOR...


Eşiniz hasta olup yemek yapamadığında kolaylıkla yapılabilecek bir tarif sizleri bekliyor:

MALZEME:
Bulgur
Soğan
Yoğurt
Su
Tuz
YAPILIŞI:
Yukarıdaki malzemeler göz kararı tencereye konur ve pişirilir. Ayran ayrı kapta yapılır. Afiyet olsun...

Bolonez soslu makarna...


Sevgili arkadaşlar, aslında çok övünülecek bir yemek değil ama sosu çok uğraştırıyor. Ama çok lezzetli olmuş :)))
Tarif kısaca şöyle: Kıymayı tavada yağla beraber kavurun. Bir müddet sonra soğan ve biber ekleyin. Salça ve baharatlarını ekleyip göz kararı su ilavesiyle pişirmeye bırakın. Suyunu çekince ocağın altını kapatıp doğranmış maydonoz ekleyin. Haşlanmış makarnanın üzerine önce sarımsaklı yoğurt sonra kıymalı sos ile servis edin.

Pazar, Eylül 03, 2006

BALLIKAYA


Bugün ballıkayaya trakinge gittik. Aslında amaç oydu ama mangal yapma işi biraz daha ağır bastı. Çok güzel bir yer, şiddetle tavsiye ederim. E5 üzerinde Tavşanlı ayrımına girip yolu takip ediyorsunuz ve tabelaları takip ederek bu dünya üzerindeki cennet gibi yere ulaşıyorsunuz.
Tedarikli gitmekte fayda var, pek birşey bulmanız mümkün olmuyor. Biz bu sefer ki mangal sefasında tavuk kanat ve eşimin isteği üzerine devekuşu etini tercih ettik. Devekuşu eti için sıfır kolestrol ve yüksek protein diyorlar, ızgarada da güzel oluyor d
enemenizi tavsiye ederim.

Cumartesi, Eylül 02, 2006

BALIKLAR...


Bunlar bizim balıklarımız...

Alalı iki ay falan oldu. Evleneli de 3 ay oldu zaten. Düğün fotoğraflarımızı da buraya koyacağım ama anca sıra geliyor işlere. Çünkü zaten evlendikten sonra özel sektörde olmama rağmen İstanbul dışında mecburi görevde bulunmak zorunda kaldım. Şimdi durum iyi, en azından İstanbul merkez ofiste görev aldım. Bunları daha sonra kronolojik olarak sıralayacağım zaten ama şimdi gelmişken yeri söyleyeyim dedim...

Bu balıklardan kırmızı olanın adı Tevfik -yani ben- diğeri de Aslı... Benimki ben gibi çok yiyor. Ötekide Aslı gibi mırın kırın hiç birşey yemiyor. :) bugün Bahçeşehir'e gittik pazardan alışveriş yaptık. Cepteki son kuruşa kadar harcamak değimini hayatımızda ilk defa gerçekleştirdik. Sebzecinin birinden de bir yaprak ıspanak aldık. Aslında ıspanağı ikimizde çok seviyoruz ama bu sefer almadık. Bu seferkini balıklarımız için aldık. Japon balıklarına kabız olduklarında küçük bir yaprağı haşlayıp soğutarak yaprağı sularına atılır. Bunu kimse bilmez ben siz dostarla paylaşmak istedim. Böylece kabızlıkları geçer.

Bundan böyle burada ufak tefek püf noktalarını yazacağım siz de yazarsanız sevinirim... Şimdilik hoşçakalın....

İzleyiciler